Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aranıyor Volume 2 .... :(

Osmaniye'de cuma ezanı okunuyor ve biz abdestimizi alarak camideki yerimizi alıyoruz. Hutbeyi dinleyip namazını kılan insanlar yavaş yavaş dışarı çıkıyorlar... Tabi ki ben hariç ve yüzümde "ayakkabısını koyduğu yerde bulamamış" bir ifadeyle dikliyorum dışarda. .... .... .... Yok canım. Hala orda dikilmiyorum. Saolsun köksal bir çift terlik buldu getirdi, onları giydim :) Artık resimlerine bakıp avunuyorum. :) (Ç)alan vatandaş güle güle kullansın. Zaten ömrünün son günlerini yaşıyorlardı. Ben sadece bir yıldır bana hizmet eden bu ayakkabılara "çok teşekkür ederim" diyemedim yüzlerine karşı ona yanıyom. Artık gıyabında söylerim. Önemli olan da niyet değil midir ? :) Bir yıl boyunca benim kahrımı çektiğiniz için çok teşekkür ederim, hakkınızı helal edin. Az daha unutuyordum. Bu ayakkabıların benim için en önemli özelliği onları bana abimin almış olmasıydı. Abimin canı saolsun. Bi çift daha alır artık. Hele bi askerden gelsin :) yeni bi kaç resim i

Dikmen Vadisi

Arkadaşlarla konuşup buluşma yeri olarak Dikmen vadisinde karar kıldık. Adını çok sık duymuş olmama rağmen gitmek henüz nasip olmamıştı. "Sora sora bağgat bulunur" felsefesinden yola çıkarak -ki şehre çok yakın bir yer zaten- arama tarama işlemine koyuldum. Google earth tan görünüyor mu diye bakmayı da ihmal etmedim tabi. -bulamadım o ayrı mevzu -:)- Dikmen vadisini yerin derinliklerine inen bir vadinin içine yaptıklarından -:)- bulmak biraz zor oldu açıkcası. Gerçi iyi bir ipucu sayesinde bulmak çok kolay olurdu ama "koca bir vadiyi bulamadım" bana yardım et" demek için biraz erkendi doğrusu. Sağda solda dikmen vadisiyle ilgili bir işaret, nişan, tabela falan aradım ama bulabildiğim tek işaret vadinin girişindeki bu yarım yamalak işaretti. O olmasaydı vadiyi bulamayacaktım (!) Bi kaç yıldır ankarada olmama rağmen, vadiye 15 dakikalık mesafede bulunmama rağmen daha önce gitmediğim için kızıyorum kendime. Altınpark, gençlik parkı, harikalar diyarı... B

Aranıyor...

Mekan : K.Esat, Tunalı civarı...

Msn'de Ogame Taktikleri - 1

Bi Seni Konuşurum: bak şimdi Bi Seni Konuşurum sen kendine senden güçsüz bi filo kestiriyosun Bi Seni Konuşurum sondalıyosun abi 4-5 kez Bi Seni Konuşurum: tık yoksa bakıyosun harabesi varmı Bi Seni Konuşurum: yoksa bi casus sondasını saldırmak diye gönderiyosun Bi Seni Konuşurum: senin sonda harabe oluşturuyor orda Bi Seni Konuşurum: sonra önden 40-50 gd çıkartıyorsun yola Bi Seni Konuşurum: sonra filonu çıkartıyosun Bi Seni Konuşurum: filon orayı patlattıktan yarım saat falan sonra senin gdler gidip harabeyi topluyor Bi Seni Konuşurum: olay bu Bi Seni Konuşurum: böyle yürüyor burda işler Bi Seni Konuşurum: kimse 50-100 k madenle uğraşmıyor Bi Seni Konuşurum: milyonlarca çöp topluyor adamlar

The Day After Tomorrow

Nemden, rutubetten yeterince su kaybetmiş bir rizeli olarak ankaranın tek sevdiğim tarafıydı havasının kuru olması. Rize'de terlemek için hiçbirşey yapmanıza gerek yoktu ve artık ankarada da gerek yok. Şu an hangisi olduğunu hatırlamadığım bir tv kanalında Ankara'daki nem oranının arttığından bahsediyordu spiker ve bunun nedeni olarak melihin ankaraya oldukça fazla yeşil alan yapmasını gösteriyordu ve yine bi kaç gün önce ankaranın muhtelif yerlerine 20.000 ağaç dikeceğini söylüyordu sucu melih. Terden kaçış yok gibi ama inşallah şu sabah mont giy öğleyin çıkar akşam tekrar giy derdinden kurtuluruz. --- Sabah sabah kapının önünden oldukça hararetli sesler geliyor. Kapının önüne çıktığımda yerde 3 kişi ellerinde aletler su saatleriyle oynuyorlar. -Kolay gelsin. -Saol -Hayırdır bilader ? -Su saatlerini değiştiriyoz. Kartlı olacaklar artık. -Doğalgaz yetmiyormuş gibi artık suyu da mı kartla alacaz? -Bundan sonra böyle olacak abi. -Yaw desene susuz günler artık bizi bekliyor.

Deprem !!!

00:50 itibbariyle sallanmaya başladım. burda kalmakla dışarı çıkmak arasında tereddütlerim var :) hakkınızı helal edin. ne olur ne olmaz :)

Geleceğe Dönüş

-Acele et marty. Randevuma geç kalacam. Elinin altında zaman makinesi olan bir kişi için komik bir cümle değil mi ? Gerçi filmi tekrar tekrar izledikçe bir sürü çelişkili durum ortaya çıkıyor ama yine de senaryosunu oldukça başarılı bulduğum bir film. Bu aralar trt yeniden gösteriyor ve bende zevkle izliyorum.

Müdürler ve Bebekler

9 kadinin 1 bebeği 1 ayda doğurabilecegini soyleyen kisiye PROJE MUDURU, 1 bebeğin 18 ayda ancak doğacağini soyleyen kisiye URETIM MUDURU, Tek bir kadinin 1 ayda 9 bebek doğurabileceğini soyleyen kisiye PLANLAMA MUDURU, Bebeğin uretim seklinin ille de yanlis olduğunu soyleyen kisiye KALITE MUDURU, Dunyada hic kadin ve erkek kalmasa o bebeği kendinin doğuracağini soyleyen kisiye PAZARLAMA MUDURU, 1 kadindan 1 bebegi 1 ayda doğurmasini bekleyen kisiye GENEL MUDUR denir. Bebek falan istemediğini soyleyen kisiye ise MÜŞTERİ denir.

Fuzuli : Hiphop'un Atası

Hiphop'ta millet ha bire birbirine laf sokmaya, kendini yüceltmeye çalışır. Gerçi bu insanoğlunun doğasında olan birşey var ama bunun en açık örneklerini hiphopta görebiliyoruz. Yakın zamanda ceza'nın kıraça sataşması, ayben'in azize'ye sataşması, eminem, meminem derken yani kısaca bu müziğin ruhunda var bu ve zaten böyle laf sokmalardan falan meydana geldiği iddia edilir durur. Bana görede dünyadaki ilk rapçi veya hiphopçı da fuzulidir. (şimdi fuzuliciler bana bir sürü protesto maili yazarlarmış :)) ) Şimdi ortaya bu tezi güçlendirecek fuzuliye ait bir kaç beyit atalım. İlk örnekte fuzulinin kendine rakip olarak gördüğü Ferhad'a nasıl hakaret ettiğini görüyoruz. Âciz olmuş yıkmağa âhıyla kûhu Kûhken Neylesin miskin anın aşkı hem ol mikdâr imiş. Dağları delen Ferhad, âhıyla dağı yıkmaktan aciz kalmış. Ne yapsın, zavallının aşkı ancak o kadarmış. (Ben olsam dağı delmeye uğraşmaz, bir "âh!" çeker, yerle bir ediverirdim.) Burda ise mecnuna giydiriyor

mstsc /console

Birgün belki size de lazım olabilir. Bi kenarda durmasında fayda var. Bu şekilde yeni bir oturum açarak değil direkt bağlanmak istediğiniz makinenin aktif oturumunu ele geçiriyorsunuz :)

Delikanlı olmayan hangisi ?

Delikanlı olmayan hangisi? Dağlar mı yoksa denizler mi? Şekil değiştiren, olduğu gibi gözükmeyen, saf bir ilkokul öğrencisinin körpe beynini bir kaç anlamsız kelime ile yıllar boyu "yahu bu nasıl olur ?" şeklinde gereksiz düşüncelere sevk eden hangisi ? Hayat bilgisi kitabında okuduğum bir cümle benim hayatımı ortaokul 2 ye kadar çok ciddi bir şekilde etkilemişti. "Karadenizde dağlar denize paralel, ege de ise dik uzanır." Karadenizde yaşadığım için dağların denize nasıl paralel uzandığını görebiliyordum (ki gördüğümü yanlış anlıyormuşum) ama ege de dağların denize nasıl dik uzandığını bir türlü çözemiyordum. Ege deki dağlar yan yatmış bir şekilde mi duruyorlardı yoksa bir deprem olmuş ve egedeki dağlar devrilmiş miydi işin içinden çıkamıyordum. Her baktığım fiziki harita benim aklımı daha da karmakarışık hale getiriyordu taaaaa ki bir gün kabartma bir harita üzerinde parmaklarımı hem karadenizdeki dağların üzerinde hem de egedeki dağların üzerinde gezdirincey

Düşün ki !

8 saatlik bir yolculuğun ardından tam eve varmak üzereyken "Allaaahhh! Anahtarları unuttum" şeklindeki, şaşkınlık ve bir o kadar da çaresizlik ihtiva eden bu cümle dudaklarından ankaranın kuru topaklarına çil yavrusu gibi saçılıyor.

Aaaaa ! liye

Takip ettiğim diziler arasında her ne kadar yer almasa da bazen izlemek zorunda kaldığım durumlar oluyor. Dizi fena değildi, en azından izlediğim bölümleri. Dizide yüzümün tebessüm etmesine neden olan şey ise esas kızın ve esas oğlanın gözlerinin renkli , çocukların gözlerinin ise siyah olması. Bu mendelin bezelyelerine biraz hakaret olmuyor mu sayın yönetmen :)

Bu Aralar Colanın Tadı Tuzu Yok, Şekeri Çok

Teneke kolada aşırı şeker var yahuuu. Eskiden böyle değildi bu. Litrelik kolalarda durum normal ama tenekede fazladan şeker var. Şekerin fiyatı ucuzladı da bizim mi haberimiz yok yoksa kola karışımını yapan makinenin bakım zamanımı geldi?