Osmaniye'de cuma ezanı okunuyor ve biz abdestimizi alarak camideki yerimizi alıyoruz. Hutbeyi dinleyip namazını kılan insanlar yavaş yavaş dışarı çıkıyorlar... Tabi ki ben hariç ve yüzümde "ayakkabısını koyduğu yerde bulamamış" bir ifadeyle dikliyorum dışarda. .... .... .... Yok canım. Hala orda dikilmiyorum. Saolsun köksal bir çift terlik buldu getirdi, onları giydim :) Artık resimlerine bakıp avunuyorum. :) (Ç)alan vatandaş güle güle kullansın. Zaten ömrünün son günlerini yaşıyorlardı. Ben sadece bir yıldır bana hizmet eden bu ayakkabılara "çok teşekkür ederim" diyemedim yüzlerine karşı ona yanıyom. Artık gıyabında söylerim. Önemli olan da niyet değil midir ? :) Bir yıl boyunca benim kahrımı çektiğiniz için çok teşekkür ederim, hakkınızı helal edin. Az daha unutuyordum. Bu ayakkabıların benim için en önemli özelliği onları bana abimin almış olmasıydı. Abimin canı saolsun. Bi çift daha alır artık. Hele bi askerden gelsin :) yeni bi kaç resim i...
"O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral. "En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir." Küçük Prens - Bölüm 10