Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2004 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Manchester United - Fenerbahce

Bir türk olarak 6-2 ye üzüldüm ama bu maç bana Galatasaraylıların açtığı bir pankarttaki sözün ne kadar doğru olduğunu hatırlattı. "Biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu: uefa kupası ve süper kupa."

Stored Procedure

Allah bunu bulanlardan razı olsun... Destekleyip desteklemedigi henüz muamma olan MySQL'i kullananlarada bu tür bi nimetten nasiplenemediklerini hatırlatmak lazım. Gerci 5.0 sürümüyle destetkleyeceklerdi ama son gelismelerden haberim yok... SP kullanmayanlara önemle duyurulur :)

Zina yasası gündemden düştü ama

düşerken beni de beraberinde götürdü. Çıkacak olan yeni TCK yasasını protesto etmek isteyen insanların taşıdıkları pankartlar gerçekten çok ilginçti ve içlerinden bir tanesi beni gerçekten şok etti diyebilirim. "Liseli genç kadınlar TCK Yasasını istemiyorlar!"

Can't Take My Eyes Off You

Bu şarkıyı ilk Andy Williams & Denise Van Out 'tan dinlemiş ve çok beğenmiştim. (Öyle sanıyormuşum. Oysaki hiç bir şey göründüğü gibi değildir :) ) Mp3'ü internetten bulup indirmek kolay olacak diye düşünürken hiç de öyle olmadı. Andy Williams & Denise Van Out 'un beraber söyledikleri versiyonunu bir türlü bulamadım ama şarkının en az 20 faklı kişi tarafından söylenmiş halini bulup indirdim. (İndirmek zorunda kaldım.) Uzun uğraşlar sonucu istediğim versiyonunu da bulabildim. Diğer versiyonlarında da takdiri hakeden yorumlar yok değil. Mesela Gloria Gaynor, Béatrice Ardisson, Lauryn Hill, Aqua, Frankie Vali. Bir kaç gün önce bu şarkı bir yerde daha karşıma çıktı ve çok şaşırdım. Komplo Teorisi adlı filmde Mel Gibson ve Julia Roberts 'ın beraber söyledikleri şarkıda buymuş. Bende diyorum bu şarkı biryerden tanıdık geliyor ama....

Unutur muyum?

+----------------------------------------+ |Giderken gözünden sızan yaşını,         | |Bana sarılarak ağlayışını,              | |Döne döne o el sallayışını,             | |Sen unutsan ben hiç unutur muyum?       | +----------------------------------------+

Outlook Express Data Converter

Outlook express'te gelen kutusundaki veya diğer kutularda yer alan mailleri html, access vb. formatlara çevirebilecek bir program aranıyor. Görenlerin bildirmleleri önemle rica olunur....

Blog canımı sıkmaya başladı

herşey iyi hoşta bu yazı yazarken kullandığımız editörün milattan kalması benim canımı fazlasıyla sıkıyor. Doğru dürüst bir Kod yazamıyorum. Ben kastırıp &nbsp koyuyorum amcam &nbsp'leri siliveriyor... Bu forumlardaki gibi niye yapmamışlar anlamak mümkün değil... Alacağın olsun hain köfte...

Ölesine...

Bugünkü ortalama düzeyde yazılım geliştirme uygulamaları, verimsizliği 20 yıl önce kanıtlanmış , geri kafalı bir yazılım geliştirme yöntemi olan Kodla ve Düzelt usülü programcılığın durgun denizlerinde kımıldayamaz hale gelmiştir. Steve McConnell (Altına Hücumdan Sonra - After The Gold Rush Redmond, WA: Microsoft Press, 1998 Sayfa 91)

Ntvmsnbc'nin yaptığı büyük ayıp

Ntv'de yayınlanan Ve İnsan programı yeni yayın dönemi ile birlikte yeniden yayınlanmaya başladı. Programın sonunda yer alan resimleri internetten bilgisayarınıza indirmenize yardımcı olan bir program hazırlamıştık ama resimleri internete koyan amcalar ufak bir değişiklik yapınca programımız açıklama metinleri almış olmasına rağmen resimleri gösterirken açıklama dosyası bulunamadı diye hata veriyordu. Resimleri kaydettiği yere gidip bakınca açıklama metinlerinide gayet başarılı bir şekilde almıştı. Sorun neden kaynaklanıyor diye düşünürken " Soldaki Sıfır Önemsizdir " lafı aklıma geldi. Bu matematikte doğru olabilir ama benim programımda soldaki sıfır pekala önemliydi.. :) Efendim sorun şu.. Eskiden resimler 1.jpg, 2.jpg, 3.jpg olarak gidiyordu bende açıklamaları 1.txt, 2.txt, 3.txt olarak kaydediyordum. Amcalarım resimleri 01.jpg, 02.jpg olarak kaydetmeye başlayınca sorun çıktı haliyle. Program açıklama metinleri 01.txt olarak arıyor fakat açıklamalar 1.txt dosyasında.

Sabahın bereketi

Buna inanan bir insan olarak genelde bu nimetten faydalanamayan birisiyim. Uzun süredir ilk defa saat 7:30 da kalkıp dışarı çıkmıştım ki birden sabahın bereketiyle karşılaştım. Ben: Abi bi kısa winston bide kibrit. -3 milyon büfeciye uzatılır. 2 * 1 milyon + 4 * 250.000- Büfeci: Buyur kardeş. -1 * 250.000 + 1 * 50.000 + 1 * kısa winston + 1 * kibrit- Ben: Abi para üstünü fazla verdin galiba. Büfeci: Yok yok doğru. Sigaranın fiyatı düştü. 2.600 oldu Ben: Eyvallah....

Ölesine...

Tıp sektörü yazılım sektörü kadar gelişmiş olsaydı, penisilin yeni denenip işe yarar bulunmuş ve kullanılmaya başlanmış, ancak doktorların yüzde 75'i tedavi için hala sülük ve çalgıcı otu lapası kullanıyor olurdu. Steve McConnell (Altına Hücumdan Sonra - After The Gold Rush Redmond, WA: Microsoft Press, 1999 Sayfa 150)

Ağustos böceğinin alnına sürülen kara leke

Nazan Bekiroğlu'nun Yusuf İle Züleyha adlı kitabını okurken yazarın, Yusuf peygamberin olayını çok değişik yönlerden ele aldığını görünce bayağı bi şaşırmıştım. Bilmeyenler için kısaca özetlemem gerekirse kardeşleri Yusuf peygamberi kuyuya atarlar ve eve dönünce babaları İbrahim peygambere Yusuf'u kurdun yediğini söylerler. Buraya kadar her şey doğalmış gibi görünüyor ama birisi için durum pekte doğal sayılmaz. Bu kişi iftira atılan kurdun ta kendisi. Kurdun bu olay karşısındaki düşüncelerini ve feryadını kitaptan aynen aktarıyorum. Nasıl herkese duyuruyum da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim. ben bu anlattığınız değilim. Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt, nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü, ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti: Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım, alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nası

Arapça futbol terimleri

belki aramızda henüz okumamış olanlar vardır. copy / paste edelim. Seyircinin sahayı işgali: Vaziyet-ül velvele ve işgal-i cemaatiyye Rakip takımdan iyi futbolcu : Krampon-ül bela-i şeytan Bizim takımdan iyi futbolcu : Krampon-ül kabiliyye-i maşallah Teknik Direktör : Mühendis-i kürre-i hümayun Kendi Kalesine atılan gol : Gaflet-ü dalaletiye Şike : Hıyanet-ül vatan-fir kayme Top Kontrolü : Hakimiyyet-ül kürre Futbolcunun topu kaybetmesi : Krampon-ül deccal-uryan-ül kayb-i kürre Takım kaptanı : Serdar-i kuvva-ül kürre Türk milli takımı : Asakir-i milliye-i devleti Osmaniyye Tarihi fark : Vaziyet-ül madara Şerefli mağlubiyet : Hezimet-ül yarabbi şükür Havadan atılan top : Şut-ul minare Topun oyunda kaldığı süre : Zamane-i yekun-u kürre-i cihad Boşa geçen zaman : zamane-i fuzuliyye Açık tribün : Bişerefiye-i tribün-ül sarih Milli Maç : Cihad-ül kuvva-i milliye Uzatma dakikaları : Akibet-ül cihad ya seydi Karambol : Vaziyyet-ül hararet Futbol fede

Dinazorların kayboluş hikayesi....

Dinazorlar nasıl kayboldu? Bu merak edilen sorunun cevabı işte burda. Vurdumduymazlıkları :) Buda başka bir karikatür... 100 puanlık uzman sorusu Gelecekten geldiğini iddia eden adam gerçekten gelecekten mi gelmiştir yoksa adamı dolandırmaya çalışan bir sahtekar mıdır?

Bugün dünya evine girenler...

Arkadaş, bugün msn niye bu kadar sessiz sedasız diyorum bende. Bugünün 11 eylül olduğunu unutmuşum. Bugün ibrahim ve fazlı abi (ali'nin abisi) evleniyorlar. Ben düğünlerine gidemedim ama rizede olupta düğünlere iştirak etmeyen birisi daha varki o da bekir. msn den bekire "ali yok mu" diye sorunca düğünde dedi. bugünün 11 eylül olduğunu o an hatırladım. "Bekir sen niye gitmedin?" diye sorunca "çok işim var" dedi. Msn de oyun oynamak nasıl bir işse? :) neyse evlenenleri allah bir yastıkta kocatsın, darısı bizim başımıza diyerek dua ediyoruz... :alkış: buraya birde fıkra yazmadan geçemeyeceğim. günlerden bir gün adamın birisinin otobüsle seyahat etmesi gerekiyormuş. Biletini almış, tam otobüse binecek birden sağ omuzunun üstünde bir melek belirmiş. "Sakın otobüse binme." demiş adama. Adamda "neden?" diye sormuş. "çünkü otobüs kaza yapacak ve kimse sağ kurtulamayacak" demiş melek. Adam ne olur ne olmaz diye otobüse

"Sevmek, ne zaman vazgeçeceğini bilmektir." dedi, bana.

Bilen bilir. Bu cümle benim forum, mail gibi yerlerde imza bölümünde kullandığım bir sözdür. Bu cümleyi okuyan arkadaşların bana karşı ilk soruları genelde, " Kim dedi?" oluyor. Bende bu soruyu soran herkese bunu teker teker açıklamak zorunda kalıyorum tabi. Buraya yazarsam en azından burdan copy/paste ederim. :) Efenim, bu cümleyi okuduğum kitaplardan birinde gördüm. (Görende her ay 5 / 10 kitap bitirdiğimi sanacak :) ) Kitabın Adı: Adam ve Çocuk Yazar: Tony Parsons Tercüme: Meltem Erkmen Kapucuoğlu Yayınevi: Epsilon Yayınevi Türkçe (Orijinal Dili İngilizce) 336 s. 13.5 x 19.5 cm. İstanbul, Aralık 2000 ISBN: 9753312652, 1. Baskı daha fazla bilgi... Kısaca olayı özetlemek gerekirse medyada çalışan adamımız bir gece ufak bir kaçamak yapar ve karısı bu durumu öğrenince kendisinden ayrılır. Daha sonra adamımız iştende çıkartılır ve dımdızlak ortada kalıverir. :) Karısı japonyada bir iş bulur ve bir süreliğine japonyaya gider. Bu durumdan ötürü 5-6 yaşlarındaki oğlull

Sesleyiver ve sesleniver

Bu olayı hala çözebilmiş değilim. Aslında benim her hangi bir sorunum yok ama " sesleyiver " 'in türkçe dilbigisi bakımından son derece kurallara uygun olduğunu arkadaşlara kanıtlamam gerekiyor. hatırladığım kadarıyla aşağıda görülen şekilde bunu ayırabiliyoruz. ses - le - y - i - ver ses : isim kök le : isimden fiil yapma eki y : kaynaştırma harfi i : ses türemesi (?) ver :yardımc fiil bunları söylememe rağmen bunun doğrusunun " sesleniver " olduğunu iddia eden arkadaşlar var. Bana göre ise her ikiside kurallara uygun birer fiildir. 1-Sen bana sesleniver. 2-Sen beni sesleyiver. 1. cümlede "bana" kelimesi dolaylı tümleç olurken 2. cümlede "beni" belirtili nesne olur. Yani "sesleyiver" gibi bir kullanım türkçemizde vardır. örnek: Hoplayıver çekirge, zıplayıver çekirge, elleyiver, sollayıver, sallayıver ve kodlayıver. Şimdi hoplanıver, zıplanıver,elleniver,sollanıver,sallanıver ve kodlanıver

Combobox'ı dbLookupCombobox gibi kullanmak

Comboboxta string değerler gözükürken kullanıcının seçimine göre seçilen stringe ait ID değerine ulaşmak isteriz. Bunun için genelde dblookupcombobox kullanılır. Standart combobox ile bu işlemi halletmek isteyen kullanıcılar bu yöntemi kullanabilirler.... Degerleri combobox a eklemek icin : Combobox1.items.AddObject('Rize', TObject(53)); Combobox1.items.AddObject('Ankara', TObject(6)); Combobox1.items.AddObject('İstanbul', TObject(34)); Seçilen değerin ID alanına ulaşmak için de : Deger := Integer(Combobox1.items.Objects[Combobox1.ItemIndex]);

‘Konuşan Fotoğraflar’ ödüllerini aldı

Herşeye Rağmen / Berker Dalmış Amatör Fotoğrafçılar - Renkli - Büyük Ödül Kitaplar Okunmak İçindir / Ömer Lütfi Bakan Amatör Fotoğrafçılar - Dijital, Manipüle Edilmemiş - Büyük Ödül Sabahçı / Ercan Aydeniz Amatör Fotoğrafçılar - Siyah Beyaz - Büyük Ödül Ödül alan diğer fotoğraflar için --> buraya tıklayın...

Yazılım Felsefesi İle İlgili Kaynaklar

Web Sayfaları: http://turkish.joelonsoftware.com/ http://www.bilgidata.com/yazi_liste.jsp?kategori=Proje http://www.btnet.com.tr/koseyazarlari.phtml?kategori_id=14 http://www.mycgiserver.com/~yerkan/turkish/articles/kaliplar01.jsp http://yazilimmuhendisi.modblog.com/ http://turk.internet.com/yazilim/ http://bm-dergi.emo.org.tr/modules.php?name=News&new_topic=2 Mail Grupları: Yazilim-Grubu@yahoogroups.com YazilimMuhendisligiTurkiye@yahoogroups.com Türkçe Kitaplar: Yazılım Mühendisliği (Sas Bilişim Yayınları)

[Duyuru] Seminer Tarihi

Seminer 18/Eylül/2004 Cumartesi günü, saat 14:30 da Teknoloji Geliştirme Merkezi toplantı salonunda gerçekleştirilecektir. Yer: ODTÜ kampüsü içerisinde, teknokent bölgesinde, Gümüş bloklar ile Halıcı Yazılımevi arasındadır. Bina girişinde "ODTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi" yazısını göreceksiniz. Arabanızla gelecekseniz Bilkent girişinden daha rahat ulaşırsınız. ODTÜ-Kızılay minibüs ve belediye otobüsleri Güven Park'tan kalkmaktadır. Görüşmek üzere. Ümit VARDAR Seminerin içeriği: Springframework tanıtımı, Kullanım senaryoları, AOP ve Springframework, DAO ve Hibernate, Remoting.

Yazılımı Oluşturan Bileşenler Nelerdir?

Yazılımı oluşturan bileşenlerden daha önce söz etmiştik. Şimdi bu bileşenlerin neler oldukları üzerinde biraz duralım. Yazılımı oluşturan bileşenler = Mantık + Veri + Belge + İnsan + Program. Bu bileşenlerin az çok neler olduğunu, neleri kapsadığını biliyoruz ama biz yine de kıyısından köşesinden açıklayalım. Zaten bu yazıdaki asıl amaç yazılım bileşenlerinden belgelemenin yerini ve önemi (dökümantasyon) vurgulamak. Mantık = Yazılım herşeyden önce bir işin bilgisayar aracılığı ile yapılması amacına yöneliktir. Bu nedenle bilgisayarlaştırılmak istenen işin mevcut mantığı bir şekilde yazılıma da yansılıtılmak zorundadır. Veri = Her tür yazılım mutlaka bir veri üzerinde çalışmak durumundadır. Veri işlemeyen yazılımın geliştirilmesi söz konusu değildir. Söz konusu olan veri dış ortamdan alınabileceği gibi yazılımın içerisinde de üretilebilir. Zaten yazılımın temel amacı veriyi bilgiye dönüştürmektir. İnsan = Doğal olarak yazılımın insan bileşeni iki boyutludur. Yazıl

(import)Yazılım Nedir?

Cümleten selamun aleyküm..... Programlama adına oldukça çok sayılabilecek topluluklarımız var ve bizler kendimizi daha çok geliştirmek için bu topluluklara katılıyoruz. Bazılarımız oldukça deneyimli sayılabilecek durumdayken bazı arkadaşlarımız ise yeni yeni bu işin içine girmeye başlıyorlar. Kullandığımız dil c , delphi, vb, libs phyton olabilir hiç önemli değil önemli olan daha iyi programlar, yazılımlar meydana getirebilmek için internette veya başka kaynaklarda saatlerce vakit geçirip işimize yarayacak kodlar bulup bunları kütüphanemize eklemeye çalışmamızdır. Peki ama kendimize meslek olarak seçtiğimiz program ve yazılım kavramlarını tam olarak biliyor muyuz? Bir yerlere kodlar biriktirip daha sonra bu kodları kullanarak bu mesleği hakkıyla yapabileceğimizi düşünüyor muyuz? Kütüphanemizi zenginleştirmeye ayırdığımız zaman kadar kavramlar üzerinde zaman harcıyor muyuz? Mesela program = yazılım eşitliğinden (önerme diyoduk galiba buna) veya programcı = yazılımcı eşitliğinden s

(import)Yazılım Hataları

Yazılım hataları, yazılımın yaşam döngüsü içerisinde çok önemli yer tutan unsurlardan biridir. Teorik olarak bir program tüm ayrıntıları ile sınanabilir ancak pratikte bu imkansıza yakın (imkansız diyebiliriz) bir durumdur. Çok basit bir örnek vermek gerekirse şöyle bir program düşünelim. Kod: procedure TForm1.btnToplaClick(Sender: TObject); var Sayi1,Sayi2,Sonuc:Real; begin Sayi1 := StrToFloat(Edit1.Text); Sayi2 := StrToFloat(Edit2.Text); Sonuc := Sayi1 + Sayi2; end; Kullanıcıdan girdi olarak aldığı Sayi1 ve Sayi2 değerlerini toplayıp Sonuc değişkenine atayan bir bilgisayar yazılımı.Bu yazılımın tüm olasılıklara göre sınanması demek, programın çalıştığı bilgisayarda tanımlanabilecek tüm gerçel sayı değerlerini Sayi1 ve Sayi2 değişkenleri için girdi olarak vererek Sonuc degerinin doğru olarak elde edilip edilmediğini araştırmak anlamına gelir. Yazılımın çalıştığı bilgisayardaki gerçel sayı tanımının yaklaşık olarak 5.0 x 10^324 .. 1.7 x 10^308 aralığında olduğunu varsayarsak yazmış

Ahanda size diğer elemanların notları

Ali SARI&nbsp&nbsp--> http://alisari.blogspot.com/ Ansugo&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp--> http://root.ansugo.net/index.php/ yıldız vermek gerekirse Site&nbsp&nbsp&nbspİçerik&nbsp&nbsp&nbspTasarım&nbsp&nbsp&nbspKullanım&nbsp&nbsp&nbspTürkçe Ali&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp**&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp***&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp***&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp? Ansugo&nbsp*****&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp*****&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp*****&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp&nbsp**** :) ehi ehi ehi.. ceviz getirem yersin? 10 puan, 10 puan, 10 puan, 10 puan 40 puanla Ansugo şampiyonnnnnn......

(import)Yüksek Yüksek Projelerde Bileşen Kullanmasınlar!

Delphinin en cazip yanlarından bir taneside şüphesiz VCL teknolojisi. Gavur yapmış abi. Süper birşey. Olayın mantığını bilmeden, neyin nasıl işlediğini bilmeden konuyla ilgili bir bileşen bulup program yazıyoruz ve sonra ortaya program yazdık diye çıkıveriyoruz. Olayın bu tarafıda kötü ama en kötüsü bu değil. Bir projede önünüze gelen abuk subuk bileşenleri kullanıyoruz daha sonra Delphi sürümünü yükseltirken; "abey bu bileşenin delphi x sürümü yokmuş,napcez?" gibi sorularla muhattap oluyoruz. Sadece bu soru olsa iyi. "Kardeş, bileşenin pas dosyasını delphi x de derle." diyoz. "abey, bunun kaynak kodu yok ki, dcu ları var." içinizden "hay senin abeyini" dediğinizi duyoyorum. :) "web sitesine gir, bilesenin delphi x sürümünü ordan indir." diyorsunuz ama nafile.... "abey, site acilmiyo firma kapanmis, bileseni üretmeyi durdurmuslar yani. napcaz simcik?" "hay anasını satim yaw. bileseni projeye eklerken bana mı sordunuz