
Özel hayatıyla beni dumurdan dumura uğratmış, oyunculuk yeteneğiyle de bir o kadar kendisine hayran bırakmış bir kişi. Jodie Foster.
En azından filme girerken içimde "acaba verdiğim paraya değecek mi?" sorusuna "% 99 değecek" diyebildiğim bir oyuncu ve öyle de oldu.
Koca bir uçakta kaybolan 6 yaşındaki kızını arayan bir annenin hikayesi gibi bir konusu var filmin. Uçakta ne kadar ekşın olabilirse o kadar ekşın var ne kadar heyecan olabilirse o kadar heyecan var. Yakın zamanda yine kaybolan kızını arayan bir annenin konu olduğu bir film izlemiştim. Film öyle ilginç bir hale gelmişti ki filmi izlediğim arkadaşlarla birbirimize söylediğimiz tek cümle şuydu: "abi filmin sonunu eğer uzaylılara bağlarlarsa valla çok kötü ederler".
Filmin sonu mu?
Tabiki uzaylılara bağlayıp olayı kapattılar. Bizde filmin arkasından niğde de "alnının çatısına" koca bir taş yiyen uzaylılar gibi kalakaldık ortada...
Uçuş planı bu yöndende iyi sayılır. Bana göre mantıksız bir tek yeri vardı ve finalde de eksik bir olay vardı. Bu eksiklerine rağmen filmin sonunda "lan bu muydu ya!" demeyeceğiniz bir filmi. Kısaca hem izlenebilir bir film hem de judie ablanın oyuncluğunu birkez daha izlemek için güzel bir fırsat.
İyi seyirler....
Not: Filmi hamzayla birlikte izledik. Eminim son sahnede o da gözyaşlarını tutamamştır :)
Yorumlar