Ana içeriğe atla

Ankara




Sözleri için tıklayın...


Ankara

Hey gidi ankara hey!
Benide benzettin ya kendine!
Astın suratımı,resmilestirdin beni
Hey gidi ankara hey!
Benide benzettin ya kendine
Yüzümde bürokrat gülümsemesi
İçimde politik çıkmazlar
Kaçıncı asktı tattıgım aksamlarında
Kızılay’da yürüyemeden elele, ayrıldıgım
Bir gecelik duygu esnemesinde
Yalnızlıgımla kendimi evime attıgım
Tadamadan mevsimlerini doya doya.

Kaybettim kendimi;
Herhangi bir soka?ın,herhangi bir ayrımında
Geçerken ömrüm giris katlarında
Üsüdüm,titredim;
Otuz yasıma girerken bir yaz aksamında
Bekar evlerinin soluk aydılıgında
Kötü alıskanlıklar edindim
Hiçbir kıza yalan söylemedim ankara
Ama bir ebruli aksamda
Ezan seslerine karıstı çıglıgim
Oyalıyormusum meger kendimi geçici heveslerle
Kan çiçekleri açıverdi yüregimde
Sen ask de buna,ben çıkmaz sokak
Ankara!

Delik olan cebime koyacaktım tüm hüzünlerimi
Yine siirler çalıp;
sairlerin soluk nefesli kitaplarından
sarkılar,sarkılar düzecektim ona
Ve ankara;
Çelik renkli gecelerine dagıttıgım yıldızlardan
Taç yapacaktım sarı saçlarına
Gözlerindeki yesilden sürecektim antik yalnızlıgima
İkimizinde paylastigi birisi olacaktı hayatında
Anlarsın ya!sen ankara,ben ve o…
Üç kisilik bir dünya kuracaktık
Gözyaslarının kahkahaya karıstı bu dünyada;
Duygu sevinecekti
Telefon edip zeynep’e
“Evleniyormu?” diyecekti

Frekansını yakalamısken tamda mutlulugun
Çankaya’dan bir rüzgar esti
Kıskandın ya bizi!
Helal olsun sana
Su ölümlü dünyada
Kendin gibi bir dünya görmeden
Bogacaksın öyle mi kalabalık kaldırımlarında beni?
Hüzne doyacagim öyle mi?
Senin gibi gecekondularında
Benim gibi bozkır çocugu
Meram aksamlarında;
Çiçeklerin nasıl olgunlastıginı bilirim ben
Çözmüsken tamda sifresini hayatın
Korkma ankara,korkma!
Yazılmamıs bir siirin okundukça çogalan ilk kelimesinde
Akıp giderken kaderimiz iki ayrı yöne
Mutlak bulusacak vuslat denizinde
Ankara korkma!
Okudugu duaları anamın ikimizide kurtaracak
Hiç ummadıgın birgünde
söyle günes burcundayken sevinçlerin
Sen bana alısacaksın bende sana…
Ankara

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılımı Oluşturan Bileşenler Nelerdir?

Yazılımı oluşturan bileşenlerden daha önce söz etmiştik. Şimdi bu bileşenlerin neler oldukları üzerinde biraz duralım. Yazılımı oluşturan bileşenler = Mantık + Veri + Belge + İnsan + Program. Bu bileşenlerin az çok neler olduğunu, neleri kapsadığını biliyoruz ama biz yine de kıyısından köşesinden açıklayalım. Zaten bu yazıdaki asıl amaç yazılım bileşenlerinden belgelemenin yerini ve önemi (dökümantasyon) vurgulamak. Mantık = Yazılım herşeyden önce bir işin bilgisayar aracılığı ile yapılması amacına yöneliktir. Bu nedenle bilgisayarlaştırılmak istenen işin mevcut mantığı bir şekilde yazılıma da yansılıtılmak zorundadır. Veri = Her tür yazılım mutlaka bir veri üzerinde çalışmak durumundadır. Veri işlemeyen yazılımın geliştirilmesi söz konusu değildir. Söz konusu olan veri dış ortamdan alınabileceği gibi yazılımın içerisinde de üretilebilir. Zaten yazılımın temel amacı veriyi bilgiye dönüştürmektir. İnsan = Doğal olarak yazılımın insan bileşeni iki boyutludur. Yazıl

Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ

"Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ" derken Hudâ; Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha? Mehmet Akif Ersoy / Durmayalim Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ : Necm Süresi 39. Ayet. [İnsan için ancak çalıştığı vardır.] Meskenet: 1 . Miskinlik, beceriksizlik. 2 . Yoksulluk, fakirlik. (Türk Dil Kurumu) Olay zaten yeterince acik. Yan gelip yatma kardesim. Calis. Bu misralar yazildigi donemde bu anlami tasiyordu fakat zaman ilerledikce baska bir gercegi de gozler onune seriyor.Gerci bu gercek cok kapsamli bir kac satirla anlatilabilecek bir sey degil kaldiki benim bilgim de buna yeterli degil zaten. Ben giris cumlelerini verebilirim gerisini arastirmak yaziyi okuyanlara kalmis. (Matrix gibi bisey oldu bu yaw. Neo'nun kahinle bulusup yanindan ayrildiktan sonra Morpheus ile konusma sahnesi.) Yani kisaca sunu demek istiyorum. Ben bu misrayi ilk okudugumda hic birsey anlamadim. Bu misralari anlayabilmek icin kuran mealine ve turkce sozluklere bakmak zorunda k

Yunus sen bu dünyaya niye geldin?

Göçtü Kervan Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Çağrışı tellallar inanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Emr-i hac göçeli hayli zamandır Muhammed cümleye dindir imandır Delilsiz gidilmez yollar yamandır Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus sen bu dünyaya niye geldin Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin Enbiyaya uğramaz ise yolun Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus Emre