Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hayal Et(me) Sevgilim

Bi şehir efsanesi haline dönmüştü. Hakkında bir sürü hikaye çıktı. irem adındaki bu kız. erkek arkadaşıyla kavga ediyor bi gece. erkek arkadaşı da sinirlenip kafasını dağıtmak için arabayla dışarı çıkıyor. sinirli şekilde araba kullanırken yolda kaza geçirip hayatını kaybediyor. kız da bu şarkıyı ona yazıyo. arkadaşının gitarıyla çalıyor. arkadaşları da cep telefonuna kaydediyorlar bu sırada. kız erkek arkadaşından ayrılır,çocuk kızı arar "benim eve gel sana son bir hediyem var" der,kızın geldiğini gören çocuk camdan atlar ve ölür.kız 6ay terapi görür ve bu şarkıyı ölen sevgilisine yazar.. bu şarkıyla ilgili anlatılan başka bir hikayeye göre de kızla sevgilisi motorla gidiyorlarmış, motorun frenlerinin tutmadığını anlayan çocuk kaskını çıkarıp kıza vermiş (bi tane kask varmış güya) "al sen tak" diye..sonra da kaza yapmışlar çocuk ölmüş falan filan.. Erkek arkadaşıyla kanlı olan bu kızımız onu kanlılarından önce kendisi vurmuş ve bu şarkıyıda mezarı başında

Serdar Köylü

Linux camiasında en cok sempati duyduğum insandır kendisi. (camiada sempatik insan az zati) bu da blog adresi... O birşey diyorsa durup dinlemek lazım.

Meyra - Başka Bir Kadın

Şarkıların tamamını dinleyemedim henüz ama (download edecek yer bulamadım :) ) web sitesinden dinlediğim kadarıyla sarah brightman havası var. kaliteli bişeye benziyo yane :) ilginç bir nokta, Nazlı ılıcağın geliniymiş... http://www.meyra.org/dsikografi.asp mp3ler burada ;)

The İmam

Yeni Şafak 'ta -daha doğrusu haber7.com 'da- Ali Murat Güven abimiz The İmam filmini izleyen kişi sayısı 80.000 gibi komik bir rakamda kaldığı için kızıyor ve imam hatiplilere biraz sitem ediyor. Son yılların en anlamsız filmi "Maskeli Beşler", iki haftada yarım milyonu aşkın bilet keserken, "The İmam", Ramazan'ın başlangıcından bu yana topu topu 80 bin izleyici toplayabiliyor. Demem odur ki, fırsatı kaybettiniz sevgili İmam Hatipliler. Artık kimse acılarınızı ciddiye almayacak. Bir daha aklı başında hiçbir yapımcı sizlere dair bir öyküye 1 milyon dolar para yatırmayacak." Bizde sırf imam hatipliyiz diye destek olmak maksadıyla gittik ve izledik. Filmi de beğenir gibi olduk üstelik. Fazla seyirci gelmedi diye eleştir, kız, köşende yaz ama biraz insaflı yaz. "Bu ülkede X kadar imam hatipli var, onlara yönelik bir film çekelim kesin X/2 kadar bilet satarız" gibi bir yaklaşımla çekmişlerse bu filmi zaten direk yazıklar olsun diyorum yok

Testere II

Eve doğru hareket etmişken askerden yeni gelmiş olan Ahmet birden "hadi sinemaya gidelim" diyince iskender, ahmet ve ben düştük büyülü fenerin yollarına. Yolda hangi filme gitsek diye konuşurken iskender "harry pıtıra gitmeyelim çok kötü bir film" dedi ardından ben de "uçuş planına gitmeyelim berbat bi film" :) dedim. Bunun üzerine Saw II ye gitmeye karar verdik her ne kadar ahmet karşı çıksada :) Testere I'i izlemiş ve çok beğenmiştim. Testerenin seçtiği yöntem yanlış olsada insanlara vermek istediği mesaj çok derin. En azından bir katil değil. Yaşamla ölüm arasındaki kararları hep kurbanına bırakıyor (gerçi bırakmasa daha ii ama) o sadece bunu bir oyun olarak görüyor. Yaptığı planlarda çok psikopatça oluyor tabi. Neyse sağda solda okuduğum yorumlara göre çoğu kimse I'deki tadı II de bulamamış gibi ama bence II daha manyak. Filmin sonunda şok olup kalıyorsunuz. Uçuş Planı mı yoksa Testere II mi sorusuna Testere II diye cevap verebilirim.

Uçuş Planı

Özel hayatıyla beni dumurdan dumura uğratmış, oyunculuk yeteneğiyle de bir o kadar kendisine hayran bırakmış bir kişi. Jodie Foster. En azından filme girerken içimde "acaba verdiğim paraya değecek mi?" sorusuna "% 99 değecek" diyebildiğim bir oyuncu ve öyle de oldu. Koca bir uçakta kaybolan 6 yaşındaki kızını arayan bir annenin hikayesi gibi bir konusu var filmin. Uçakta ne kadar ekşın olabilirse o kadar ekşın var ne kadar heyecan olabilirse o kadar heyecan var. Yakın zamanda yine kaybolan kızını arayan bir annenin konu olduğu bir film izlemiştim. Film öyle ilginç bir hale gelmişti ki filmi izlediğim arkadaşlarla birbirimize söylediğimiz tek cümle şuydu: "abi filmin sonunu eğer uzaylılara bağlarlarsa valla çok kötü ederler". Filmin sonu mu? Tabiki uzaylılara bağlayıp olayı kapattılar. Bizde filmin arkasından niğde de "alnının çatısına" koca bir taş yiyen uzaylılar gibi kalakaldık ortada... Uçuş planı bu yöndende iyi sayılır. Bana göre mant

Zengin Yedek Kulubesi ve Interfaceler IV (Hatta TDD I)

Eski yazılarımızda Zengin Yedek Kulubesi adı altında üzerine gittiğimiz bir konu vardı. Amacımız tek programla birden fazla veritabanını desteklemekti. Bunun için çeşitli yöntemler üzerinde durmuş dbexpress ile de ufak bir örnek yapmıştık. Bu konunun ardından Interface'ler konusuna girip birkaç yazıda bu konuyla ilgili yazmıştık. Şimdi ise interfaceler sayesinde zengin yedek kulubesi oluşturmanın bir başka yolunu -bence en iyisi- göreceğiz. Interfacelerin temel varoluş şeklini hatırlarsak neyi nasıl yapacağımızı daha kolay anlama şansımız olabilir. Interfaceler sadece "Ne" sorusuna cevap veriyolarlardı. "Nasıl" sorusuna ise cevap vermiyorlardı. Bizde bu nimetten yararlanarak arabirim kodu üzerinde minumum oynama yaparak programımıza birden çok veritabanı ile çalışma esnekliğini kazandırmış olacaz. Toparlarsak; mantık şu şekilde olacak. //Yeni Kayıt Ekleme İşlemi Interface.Ad := 'Ahmet' Interface.Soyad:= 'Çakar' Interface.Ekle; ShowMessa