Salı akşamı gittiğim Osmaniye'den çarşamba akşamı tekrar Ankara'ya dönüş yaptım.
Pazar günü tekrar Osmaniye ve pazartesi akşamı tekrar Ankara yolu görünüyor...
530 x 4 = 2.120 km. Buna birde Osmaniye'de gezindiğimiz yolları eklersek ikibinbeşyüz kilometreyi buluyor. Bu arada dışarıda çok güzel bir kar manzarası var ve şu an winampta Erkan Oğur - pencereden kar geliyor adlı türkü çalıyor.
Pencereyi de açacam ama felaket bir soğuk var açamıyorum :)
"Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ" derken Hudâ;
Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha?
Mehmet Akif Ersoy / Durmayalim
Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ : Necm Süresi 39. Ayet. [İnsan için ancak çalıştığı vardır.]
Meskenet: 1 . Miskinlik, beceriksizlik. 2 . Yoksulluk, fakirlik. (Türk Dil Kurumu)
Olay zaten yeterince acik. Yan gelip yatma kardesim. Calis.
Bu misralar yazildigi donemde bu anlami tasiyordu fakat zaman ilerledikce baska bir gercegi de gozler onune seriyor.Gerci bu gercek cok kapsamli bir kac satirla anlatilabilecek bir sey degil kaldiki benim bilgim de buna yeterli degil zaten. Ben giris cumlelerini verebilirim gerisini arastirmak yaziyi okuyanlara kalmis. (Matrix gibi bisey oldu bu yaw. Neo'nun kahinle bulusup yanindan ayrildiktan sonra Morpheus ile konusma sahnesi.)
Yani kisaca sunu demek istiyorum. Ben bu misrayi ilk okudugumda hic birsey anlamadim. Bu misralari anlayabilmek icin kuran mealine ve turkce sozluklere bakmak zorunda k...
Yorumlar