Amerika da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş, aksilik ya, o gün de Türkiye'ye uçacak. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı? Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leanardo Di Caprio 'nun pasaportu.. "Ne olursa olsun" demiş ve şansını denemeye karar vermiş, çıkarmiş Leonardo 'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış, uçmuş Türkiye'ye...
Atatürk Hava limaninda görevli gümrük memuru olan Temel 'in karşısına geçmiş.. Temel almış pasaportu, adamın ismine bakmış: "Leonardo Di Caprio", fotografa bakmış, bir zenci, adama bakmış aynı zenci.. Bir kac şaşkın bakıştan sonra diğer masaya seslenmiş: "Ula Dursun! Bu titanik batmiş miydi, yanmiş miydi ????"
"Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ" derken Hudâ;
Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha?
Mehmet Akif Ersoy / Durmayalim
Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ : Necm Süresi 39. Ayet. [İnsan için ancak çalıştığı vardır.]
Meskenet: 1 . Miskinlik, beceriksizlik. 2 . Yoksulluk, fakirlik. (Türk Dil Kurumu)
Olay zaten yeterince acik. Yan gelip yatma kardesim. Calis.
Bu misralar yazildigi donemde bu anlami tasiyordu fakat zaman ilerledikce baska bir gercegi de gozler onune seriyor.Gerci bu gercek cok kapsamli bir kac satirla anlatilabilecek bir sey degil kaldiki benim bilgim de buna yeterli degil zaten. Ben giris cumlelerini verebilirim gerisini arastirmak yaziyi okuyanlara kalmis. (Matrix gibi bisey oldu bu yaw. Neo'nun kahinle bulusup yanindan ayrildiktan sonra Morpheus ile konusma sahnesi.)
Yani kisaca sunu demek istiyorum. Ben bu misrayi ilk okudugumda hic birsey anlamadim. Bu misralari anlayabilmek icin kuran mealine ve turkce sozluklere bakmak zorunda k...
Yorumlar