Yarın 23 Nisan !
Yani çocuk bayramında yine çocuklara işkence edilecek. 19 mayısta gençlere yapıldığı gibi...Anlamakta zorluk çekiyorum. 23 nisan çocuk bayramında çocuklara vereceğiniz en güzel hediye okulu tatil edip ödev falan vermeden çocukların o günü sokakta geçirmeleridir. Ellerine büyüklerin yazdığı pankartları verip statda uygun adım yürütülmelerini asla bir bayram olarak görmüyorum. Olsa olsa işkence olur bu.
23 nisan nedeniyle Ntv de Okan Bayülgenin sunduğu herkes bunu konuşuyor adlı programın dünkü konukları çocuklardı. Zevkli bir program oldu. Şu an ismini hatırlayamadığım 12 yaşındaki bir kızın konuşma tarzından oldukça etkilendim diyebilirim. Benden daha güzel konuşuyor yaw. Utandım kendimden. Eeeee, aaaa gibi "dur şimdi bişe diycem ama önce toparlamam lazım kelimeleri" manasına gelen sesleri hiç çıkartmadan bülbül gibi şakıyordu valla ağzında diş telleri olmasına rağmen.
Program fener - denizli maçına denk geldiği için canlı olarak izleyemedim ama gece tekrarını izledim. Programın tamamını izleyince bizden sonraki nesilde de her hangi bir dalga dümen olmayacağını gördüm. Birisi daha 12 yaşında mimar olup italyaya yerleşmeyi kafaya koymuş, bir diğeri "ne yapmak istersin sorusuna?" "klapta kopmak" gibi bir cevap veriyor, birlikte icad geliştiren iki arkadaş programda nerdeyse birbirlerini döveceklerdi falan filan.
Bi fıkra vardı. Öğretmeni bir çocuğa "demokrasi nedir?" konulu bir ödev veriyordu. Fıkranın sonu şu cümleyle bitiyordu. "Gelecek bok içinde !"
Fener - denizli maçı demişken zevkli bir maç oldu. Ümit özat ile luciano'ya pfdk'dan en az 3 maç ceza gelmesini bekliyorum. Bunun yanında 90 da kayseriden gol yiyip 2 puan kaybeden galatasarayın trabzona 89 da gol atması şans ibresinin fenerden cimboma döndüğünün bir göstergesi olsa gerek... :)
Uyku tutmadıya tv ye takılmaya devam....
Uzun süredir izleyemediğim the simpsona rastladım cnbc-e de. Oldukça komik bir bölümüne denk gelmiş olmam beni bayağı sevindirdi. Bart ile gözlüklü arkadaşı çizgi roman satan bir dükkana giderler ve yaptıkları bazı hareketlerden dolayı dükkan sahibi amca bunları ömür boyu yasaklılar listesine koyar. Ertesi gün meşhur bir sihirbaz ilgili dükkanda bir şov yapacaktır ama bart ile gözlüklü arkadaşı yasaklılar listesinde olduğundan kara kara içeri nasıl gireceklerini düşünmektedirler. Bart babasından bu konuda kendilerine yardım etmesini ister ve homer bu teklifi kabul eder. En allta gözlüklü, onun üstünde bart ve en üstte homer üzerlerinde bir paltoyla dükkanın önüne gelirler. Dükkan sahibi kapıda bilet kontrolü yapmaktadır ve homer adamın yanına geldiğinde "ben şakıyl oneyılım. içeri girmeme izin ver" der. Bunun üzerine adam elemanların üzerinde bulunan paltoya asılır ve bart ile gözlüklü arkadaşına "siz yasaklısınız. giremezsiniz" der. Bunun ardından homer'a dönerek "dostum ihbar ettiğin için teşekkürler. buyur 10 dolarını" diyerek 10 doları homera uzatır. 10 doları alan homer şovu seyretmek için dükkandan içeri girer :)
kanallar arasında zaplarken cnnturkte çırağın orjinal versiyonuna rastgeldim. bu haftaki görevleri, yeni elemanlara ihtiyacı olan newyork polis gücü için etkili bir reklam kampanyası hazırlayıp insanları polis olmaları için teşvik etmek. iki ekipte bu iş için bayağı bir çaba sarfetti. Birisi "newyorku korumak ülkeyi korumaktır" sloganını kullanırken bir diğeri "en son ne zaman güven içinde olduğunuzu hissettiniz?" gibi sloganlar kullandılar. İşsizlik sorunu olan ülkemizde de bir klonunun yayınlandığı programda aynı görevin yarışmacılara verilmesi ne kadar uygun olur?
billboard hemencecik hazır.
arkasında elindeki jopu havaya kaldırmış bir polis memuru ve ön planda şöyle bir soru cümlesi...
"Kim 1,5 milyar maaşla iş sahibi olmak ister?"
Gerçi reklama ne gerek var diyenleri duyar gibiyim. Kanun hümkünde bi kararname çıkması yeterli bu durumda :)
Bazıları haber sunarken güzel görünmeye çalışıyorlar bazıları ise güzel oldukları için haber sunuyorlar. Bunun yanında hem haber sunan hem de güzel olanlarda yok değil. Nasıl bir haber sunduğu konusunda (tonlama, vurgu, mimik) fazla bilgim olmasada çok güzel bi hanım kızımız olduğu gözlerden kaçmıyor Melissa Theuriau'in. Meslek hayatında başarılı olmasını dilemekten başka bir şey söyleyemiyorum :) Türkiye tarafında ise ön plana çıkan Banu Güven (Ntv) ve Burcu Esmersoy (CnnTurk) var. Bana göre Banu Güven işini yaparken güzel görünüyor Burcu ise güzel göründüğü için iş yapıyor. Her ikisininde konuşmakla ilgili bir takım problemleri var ama her zaman için Banu Güven'i tek geçerim bu alemde :)
Yorumlar