Ana içeriğe atla

Bugün dünya evine girenler...

Arkadaş, bugün msn niye bu kadar sessiz sedasız diyorum bende. Bugünün 11 eylül olduğunu unutmuşum. Bugün ibrahim ve fazlı abi (ali'nin abisi) evleniyorlar. Ben düğünlerine gidemedim ama rizede olupta düğünlere iştirak etmeyen birisi daha varki o da bekir. msn den bekire "ali yok mu" diye sorunca düğünde dedi. bugünün 11 eylül olduğunu o an hatırladım. "Bekir sen niye gitmedin?" diye sorunca "çok işim var" dedi. Msn de oyun oynamak nasıl bir işse? :) neyse evlenenleri allah bir yastıkta kocatsın, darısı bizim başımıza diyerek dua ediyoruz... :alkış: buraya birde fıkra yazmadan geçemeyeceğim. günlerden bir gün adamın birisinin otobüsle seyahat etmesi gerekiyormuş. Biletini almış, tam otobüse binecek birden sağ omuzunun üstünde bir melek belirmiş. "Sakın otobüse binme." demiş adama. Adamda "neden?" diye sormuş. "çünkü otobüs kaza yapacak ve kimse sağ kurtulamayacak" demiş melek. Adam ne olur ne olmaz diye otobüse binmemiş. Ertesi gün gazetelerde haberleri okurken tüyleri diken diken olmuş. "FACİA!. Otobüs kaza yaptı. Kurtulan olmadı." Adam haberi görünce derin bir nefes almış ve kendi kendine "iyiki meleğin sözünü dinleyip o otobüse binmemişim." demiş. Ertesi gün trenle yolculuk yapmak için gara gittiğinde sağ omuzunda yine o melek belirmiş ve yine "tren kaza yapacak sakın binme" demiş. Adam yine binmemiş ve tren yine kaza yapmış. Uçak, vapur derken bir gün adam dayanamamış ve meleğe sormuş: "Sen nesin allah aşkına?" Melek cevap vermiş. "ben senin koruyucu meleğinim. seni her türlü kaza ve beladan korumakla görevliyim" demiş. Adam bu cevap karşısında şöyle demiş: "E madem öle, nikahımda niye kurtarmadın beni?"

Yorumlar

aliusta dedi ki…
Bir günde iki düğüne iştirak ederek kendi adıma bir rekor denemesinde bulunmul oldum bu vesileyle :) Gerçi İbrahim'in düğününe 10 dakika kadar katılabildim ama olsun, yine de gitmemezlik etmedim. Ağabeyimin düğünü saat 15:30 gibi bitti. İbrahim'in düğünü daha uzun sürdü sanırım.

Düğün hadiselerine karşı enteresan fikirler besleyen biri olarak iki düğüne katılmış olmam beni sarsmadı desem yalan olur.

Neyse...

Darısı Saadettin'in ve diğer müzmin bekarların başına :)

:hey:

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılımı Oluşturan Bileşenler Nelerdir?

Yazılımı oluşturan bileşenlerden daha önce söz etmiştik. Şimdi bu bileşenlerin neler oldukları üzerinde biraz duralım. Yazılımı oluşturan bileşenler = Mantık + Veri + Belge + İnsan + Program. Bu bileşenlerin az çok neler olduğunu, neleri kapsadığını biliyoruz ama biz yine de kıyısından köşesinden açıklayalım. Zaten bu yazıdaki asıl amaç yazılım bileşenlerinden belgelemenin yerini ve önemi (dökümantasyon) vurgulamak. Mantık = Yazılım herşeyden önce bir işin bilgisayar aracılığı ile yapılması amacına yöneliktir. Bu nedenle bilgisayarlaştırılmak istenen işin mevcut mantığı bir şekilde yazılıma da yansılıtılmak zorundadır. Veri = Her tür yazılım mutlaka bir veri üzerinde çalışmak durumundadır. Veri işlemeyen yazılımın geliştirilmesi söz konusu değildir. Söz konusu olan veri dış ortamdan alınabileceği gibi yazılımın içerisinde de üretilebilir. Zaten yazılımın temel amacı veriyi bilgiye dönüştürmektir. İnsan = Doğal olarak yazılımın insan bileşeni iki boyutludur. Yazıl

Yunus sen bu dünyaya niye geldin?

Göçtü Kervan Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Çağrışı tellallar inanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Emr-i hac göçeli hayli zamandır Muhammed cümleye dindir imandır Delilsiz gidilmez yollar yamandır Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus sen bu dünyaya niye geldin Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin Enbiyaya uğramaz ise yolun Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus Emre

Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ

"Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ" derken Hudâ; Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha? Mehmet Akif Ersoy / Durmayalim Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ : Necm Süresi 39. Ayet. [İnsan için ancak çalıştığı vardır.] Meskenet: 1 . Miskinlik, beceriksizlik. 2 . Yoksulluk, fakirlik. (Türk Dil Kurumu) Olay zaten yeterince acik. Yan gelip yatma kardesim. Calis. Bu misralar yazildigi donemde bu anlami tasiyordu fakat zaman ilerledikce baska bir gercegi de gozler onune seriyor.Gerci bu gercek cok kapsamli bir kac satirla anlatilabilecek bir sey degil kaldiki benim bilgim de buna yeterli degil zaten. Ben giris cumlelerini verebilirim gerisini arastirmak yaziyi okuyanlara kalmis. (Matrix gibi bisey oldu bu yaw. Neo'nun kahinle bulusup yanindan ayrildiktan sonra Morpheus ile konusma sahnesi.) Yani kisaca sunu demek istiyorum. Ben bu misrayi ilk okudugumda hic birsey anlamadim. Bu misralari anlayabilmek icin kuran mealine ve turkce sozluklere bakmak zorunda k