Provokatörün dönüşü
"-Merhaba abi!"
"-Merhaba! Hazır mıyız bugün için?.."
"-Hazırız abi... Kızıl bayrakları hazırlattım. İyi para kaldırdık kızıl bayrak satışından..."
"-Maskeliler hazır mı?"
"-Konuştuk. Tam öğle vakti saldıracaklar. Cam çerçeve kalmayacak. Bir de Türk bayrağı yakma işi örgütledik. Nevruzda bizim ufaklıkların yaptığının benzeri... Tuttu o iş..."
"-Tamam, televizyonları aramayı unutma..."
"-Unutur muyum abi... Öğlen saldırtacağız ki, 13.00 bültenine yetiştirelim. Duyan gelecek."
"-Türk bayrakları hazır mı?"
"-Hazır abi, öğlen piyasaya süreceğiz. Elimizde 100 bin bayrak var."
"-Nevruzdan sonra satmamış mıydık onları?.."
"-Yok abi, bir kısmını Trabzon'a göndermiştim. Ama linç işi beklediğim kadar büyümedi. Bu sefer daha çok satış bekliyoruz."
"-Dernekle konuş. 'Her eve bir bayrak' seferberliği organize etsinler. Toplu satış yaparız."
"-Elimizde epey Nutuk da arttı. Onları da bizim korsanlara dağıtalım istersen."
"-Dağıt. 19 Mayıs geliyor bu arada..."
"-Hazırlanıyoruz abi, iki arkadaş gece büstü kıracak."
"-Bizim büstler hazır mı?"
"-Atölye gece gündüz çalışıyor. 'Her okula bir büst' afişleri de hazır. Büste saldırının ertesi günü kampanyayı başlatacağız. Asıl büyük voliyi oradan vuracağız."
"-Çok üst üste geldi, millet kıllanmasın?.."
"-Yok be abi... Görmüyor musun, tek haber yetiyor milleti ayaklandırmaya..."
"-Aslında şu türban işine de bir el atsak..."
"-Nasıl abi?.."
"-Ne biliyim, şöyle yeşil bayrakla bir yürüyüş filan... Hem yeşil, hem kırmızı satarız."
"-İstersen bu cuma çıkışına örgütlerim."
"-O zaman ben 10. Yıl Marşı CD'leri sipariş vereyim. Cumartesiye hazır olsun."
"-İyi fikir abi. Yalnız marşı biraz gündeme taşımamız lazım."
"-Bizimkilerle konuş. Barda bir Kürtçe türkü isteme işi ayarlasınlar.
Kavga çıkarıp müşterilere marşı söyletsinler."
"-Tamam abi, bu gece hallederiz. Sen haberi hazırlat."
"-Anlaştık. Tişört siparişini verdin mi?
"-Verdim. Yarısını 'Hedef AB' diye basıyorlar, diğer yarısını 'Kahrolsun AB' diye... Üniversitelere dağıtacağız."
"-Hadi oğlum, fırsat bu fırsat... Eski günlere döndük yine..."
"-Nihayet be abi, nihayet!.."
http://www.milliyet.com/2005/05/01/yazar/dundar.html
Bu da kapak :)
Kilise cıkısı iki dilenci beklermiş biri musevi oteki hırıstiyan
,kapının hemen kenarına mendili acar pazar ayini bekler bunlar bitince
kiliseden cıkanlardan para toplanırmış.çıkısta musevi ile karsılasan
nefretini kusarken otekine donup fenikleri sayıp gider neyse hal boyle
olunca hırıstiyan olan hergun dunya kadar para toplarken musevi olanın
cebine tek fenik girmezmiş birgun biri merak etmiş museviye donup
-yaw dostum burası kilise sen burada para topluyamazsın en iisi sinagoga
git diye uyarıda bulunur
sonrada gider. bizim ki gulumseyerek hırıstiyana donup
-olum salamon bu adam ne diyo boyleder.
Yorumlar